7 Ağustos 2012 Salı

Çekirdek Bölünmesi - Fisyon


            Çekirdek bölünmesi (fisyon) ağır bir çekirdeğin ( kütle numarası > 200) daha küçük kütleli ara ürün çekirdeklerine ve bir ya da birden fazla nötrona bölünmesi işlemidir. Ağır çekirdekler oluşan ürünlerden daha kararsızdır. Bu nedenle çekirdek bölünmesi sonucu büyük miktarda enerji açığa çıkar.

            Uranyum-235 çalışılan ilk çekirdek bölünmesi tepkimesidir. Bu tepkimede uranyum-235 yavaş nötronlarla bombardıman edilir. Ve şekildeki gibi bölünür. Fakat aslında bu tepkime çok karmaşıktır ve bölünme ürünleri arasında 30 dan fazla farkı element bulunmuştur.

            Çok sayıda ağır çekirdek bölünmesi olmasına karşın, pratik önemi olan bölünmeler doğal uranyum-235 in ve yapay plütonyum-239 izotopunun bölünmesidir.

            Uranyum-235 bölünme tepkimesinin önemi, sadece açığa çıkan büyük miktardaki enerjiden kaynaklanmaz. Tepkimede başlangıçta yakalanandan daha fazla nötron üretilir. Bölünmenin başlangıç basamağında oluşan nötronlar, diğer uranyum çekirdeklerini bölebilirler. Bu da daha fazla nötron üretimi ve bu şekilde tepkimelerin devam etmesi demektir. Böylelikle de çekirdek zincir tepkimesini meydana gelir. Bu tepkime birbirini izleyen çekirdek bölünme tepkimelerinin kendiliğinden oluşması şeklinde yürür. Ve nötronlar ortamda uzaklaştırılmadıkça da tepkimeler devam eder.

            Fisyon tepkimeleri atom bombalarının yapımında ve nükleer santrallerde enerji üretiminde kullanılır.

Atom Bombası

            Çekirdek bölünmesinin ilk uygulaması atom bombası yapımıdır. Patlama kontrolsüz çekirdek bölünmesi yolu ile sağlanır. Çekirdek tepkimesi zincirleme ve çok hızlı bir şekilde gerçekleştiğinden ortaya devasa bir enerji çıkar ve patlama beraberinde şok dalgası yaratır.

            Bir zincirleme tepkimesinin meydana gelmesi için ortamda nötronları yakalayabilecek miktarda uranyum-235 bulunmalıdır. Aksi halde nötronlar örnekten uzaklaşır ve zincir tepkimesi meydana gelmez. Bu durumda örneğin kütlesi "kritikaltı kütle" olarak adlandrılır. "Kritik kütle" ise zincirleme reaksiyonu kendiliğinden devam ettirebilecek minimum bölünebilen madde miktarıdır.

            Patlama tehlikesinden dolayı bir atom bombası asla kritik kütlede çekirdeğin bir araya getirilmesi ile hazırlanmaz. Bunun yerine iki kritikaltı  U-235 kütlesi bombaya ayrı ayrı yerleştirilir ve bunları bir araya getirip kritik kütleyi oluşturmak için TNT gibi bir patlayıcıdan yararlanılır. Cihazın merkezindeki bir kaynaktan çıkan nötronlar çekirdek zincir tepkimesini başlatırlar.

            6 Ağustos 1945 ‘te Japonya’nın Hiroşima kentine atılan bomnada bölünebilen madde Uranyum-235 idi. Üç gün sonra Nagazaki üzerinde patlatılan bombada ise plütonyum-239 kullanılmıştır. Bu iki olayda gerçekleştrilen bölünme tepkimleri yıkımın boyutu açısından benzerdir.

Nükleer Reaktörler

            Nükleer reaktör, zircirleme çekirdek tepkimesinin başlatılıp denetimli bir biçimde sürdürüldüğü cihazlardır. Kontrollü zincir tepkimesinden açığa çıkan ısıyı genellikle elektrik enerjisine çevirir.

            Nükleer reaktörlerin birkaç farklı tipi vardır.

Hafif Su Reaktörleri

            Dünyadaki nükleer reaktörlerin çoğu hafif su reaktörleridir.

            Bölünme işleminde uranyum-235 in yavaş nötronlarla bombardıman edilmesi hızlı nötronlarla bombandıman edilmesinden daha fazla verim sağlar. Bu nedenle bilim insanları nötronların kinetik enerjisini azaltan ve moderatör olarak adlandırılan maddeler kullanmaktadır. İyi bir moderatör: toksik olmamalı, ucuz olmalı ve aynı zamanda nöton bambardımanı  sonucu radyoaktif bir maddeye dönüşmemelidir. Dahası soğutma sıvısı olarak kullanılabilmesi için akışkan olması bir avantajdır. Su, bu amaç için düşünülen pek çok maddeden avantajıdır. Ancak bu gereksinimlerin tamamını karşılayan hiçbir madde yoktur.

            Moderatör olarak su kullanılan reaktörler hafif su reaktörü olarak adlandırırlır. Bir hafif su reaktörünün etkili bir biçimde çalıştırılabilmesi için Uranyum-235 derişimi %3-4 olarak zenginleştirilmelidir.

            Nükleer reaktörler, çekirdek tepkimeleri tarafından yayılan ısıyı soğuran ve onu reaktör dışına aktaran soğutma sistemlerine sahiptirler. Dışarıya transfer edilen bu ısı bir elektrik jeneratörünü çalıştırmak için gerekli buharı üretmede kullanılır.

Ağır Su Reaktörleri

            Ağır su reaktörlerinde moderatör olarak su yerine ağır su (D2O) kullanılır. Döteryum nötronları, hidrojene göre daha az soğurur ve reaktör daha verimli çalışır. Bu sayede uranyumun zneginleştirilmesine de gerek kalmaz. Ancak döteryum daha az sayıda nötron yakaladığı için çok sayıda nötron reaktörden dışarı kaçmaktadır.  

            Ağır su reaktörlerinin avantajı, uranyum zengişleştirmek için gerek duyulan inşaat maliyetlerinin bertaraf edilmesidir.

Besleyici Reaktörler

            Besleyici reaktörler yakıt olarak uranyum kullanır ancak bu tür reaktörler kullanıldığından daha fazla bölünebilen madde üretirler.

           Besleyici bir reaktörde uranyum-235 yada plutonyum-239 içeren nükleer yakıt uranyum-238 ile karışırılır ve böylece plütonyum-239 üretilir. Böylece başlangıçtaki nükleer yakıt tükenirken bölünebilen madde stoku sürekli olarak artar. Bu sayede reaktöre yeniden yakıt koyma aralığı, besleyici olamayan reaktörlerinkine göre 7-10 yıl artar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.